Akıllı Boyalar Artık Piyasada

Boya sektöründe nanoteknolojinin kullanımı sonrasında kendi kendini temizleyen, ortamın havasını düzenleyen, antibakteriyal ve yangın geciktirici boyalar pazarda yerini aldı.

1 milyar 300 milyon Euro’luk pazar, binbir farklı renk seçeneklerinin yanı sıra, su bazlı, ultraviyole ışınlarına dayanıklılığı yüksek, ışıkla veya yağmurla kendi kendini temizleyen teflonlu ve silikonlu boyalara kayıyor. Bunlara, enerji depolayan ve ışıkta renk değiştiren ürünler de katılıyor. Fiyatları klasik ürünlere oranla yüzde 10 daha pahalı olan bu ürünlere talep, hızla artıyor.

1 milyar 300 milyon Euro’luk boya sektöründe maddenin yapısına müdahale anlamına gelen nanoteknoloji kullanılarak geliştirilen ’akıllı’ boyalara talep, hızla artıyor. Yılda 350 bin ton üretimin gerçcekleştiği pazarda, su bazlı, ultraviyole ışınlarına dayanıklılığı yüksek, ışıkla veya yağmurla kendi kendini temizleyen teflonlu ve silikonlu boyalar, konutlardaki yeni tercihler arasında yerini alıyor. Nanoteknoloji kullanılarak geliştirilen ürünler ileri teknolojinin avantajlarını taşımasının yanında, boyada kısa zaman önceye kadar hayal olarak görülen işlevlerin gerçekleştirilmesini olanaklı hale getiriyor.

Yangın geciktiren boya

Ürün gamı arasında nanoteknolojik boyalarında bulunduğu DYO’nun üreticisi Yaşar Boya Grubu’nun Ar-Ge Koordinatörü Gülsen Çeliker, ’akıllı boyalar’ olarak bilinen nanoteknolojik ürünlerin koruyucu ve dekoratif olmanın yanısıra ışıkla kendi kendini temizleme, ortam havasını temizleme, antibakteriyel ve yangın geciktirici gibi özellikleriyle boya pazarındaki yerlerini aldıklarını kaydetti.

Çeliker, fiyatlarının klasik ürünlere göre yüzde 10 daha fazla olmasına karşın nanoteknolojik ürünlere öngördüklerinin üzerinde bir talep geldiğini vurguladı. Işıkla kendi kendini temizleyen iç cephe boyasının Nanomat, dış cephe boyasının Nanotex ve yangın geciktirici astar boyanın Nanosön olduğunu aktaran Çeliker, dış cephelerde boyaların su geçirimsizliğini beklenen bir özellik olarak değerlendirerek, “Ancak boyaların, aynı zamanda su buharı geçirgenliğinin yüksek olması gerekir. Bu tarz boyalar yazın ışığı yansıtma özelliğinden dolayı bina içindeki ısının yükselmemesine yardımcı olmalı. Isı izolasyonu sağlayan boyalar henüz ısı yalıtım sistemi kadar etkin değiller” dedi.

Rekabette renk faktörü

Boya üreticilerinden Marshall’da sektörde yaşanan rekabette, farklı renk seçenekleriyle ön plana çıkmaya çalışıyor. Marshall Boya Renk İletişimi ve Renk Sistemleri Pazarlam Müdürü Aysun Vural, tüketicilerin boya seçiminde sağlığını gözettiğini belirterek, “2007 yılında 1001 renk sistemiyle dünyanın en zengin renk seçeneğini sunacağız. Ayrıca, tüketicilerin kendilerine en az zararı verecek boyayı tercih etmesi, üretimde su bazlı, temizliği kolay boyalara ağırlık verilmesini sağlıyor. Renk seçimleri değişmekle birlikte talep, özellikle ışığı yansıtmayan mat ve ölü matlıktaki boya türlerine kayıyor. Son yıllarda konut sektörünün büyümesiyle artan talep, özellikle iç cephe boyalarında yoğunlaşıyor. Su bazlı mat boyalar tercih ediliyor” dedi.

Artık, toplu konutlarda sade ve kullanışlı renklere yönelindiğine dikkat çeken Aysun Vural, “Lüks ve modern konutlarda ise, daha önce denenmemiş renk kombinasyonları ile farklılık getirilmeye çalışılıyor. Boyada tüketicinin öncelikli isteğini kullanım kolaylığı, farklılık ve renk zenginliği oluşturuyor” diye konuştu.

Enerji depolayıp renk değiştiriyor

Teknoloji ilerledikçe, boya sektöründe de yüksek teknolojik ürünlere doğru bir yönelme olacağını dile getiren Yaşar Boya Grubu’nun Ar-Ge Koordinatörü Gülsen Çeliker, “Gelecekte daha silinebilir, daha dayanıklı, daha kolay uygulanabilir, daha renk çeşitliliği içeren ürünler talep görecek. Tüketici tek üründe birçok fonksiyonu istiyor. Avrupa ve Amerika’da son çalışmalar nanoteknoloji yönünde. Boya piyasasının geleceğinde nanoteknolojik ürünler tüketici tarafından birinci sırada tercih edilen ürünler olacak. Enerji depolayan ve ışıkla renk değiştiren ürünler geleceğin nanoteknolojik ürünlerine örnekler” diye konuştu.

Tüketimde Avrupa’yı yakalamak çok zor

Türkiye’de kişi başına düşün boya tüketimi, 5 kilogramı bulmuyor. Avrupa’nın çok altında kalan bu tüketim, son yıllarda inşaat sektöründe yaşanan canlanmayla birlikte hızla kapanmaya başladı. Yapılan yeni konutlar, çevre bilinci ve insan sağlığının daha önem kazanması, boya tüketiminin artmasını sağlıyor. Gelişen inşaat sektörü içinde, binaların en son görünüşüne şekil veren boyalarda aynı gelişim içinde olunması gerekiyor. Binalarda sadece dekoratif anlamda değil, uzun süreli korumaya özen gösterilmesi de önem taşıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir